Geçtiğimiz haftanın ikinci yarısında Tahkim Kurulu'ndan çıkan tuhaf ve aynı zamanda çok tehlikeli olan bir karar Milliyet'ten Cemal Ersen dışında hepimizin gözünden kaçtı. Peki neydi o bütün gözlerden kaçan karar?
PFDK'nın Beşiktaş'a, Denizlispor maçında taraftarlarının çirkin ve kötü tezahüratı nedeniyle verdiği 40 bin lira cezayı Tahkim Kurulu, "Temsilci raporlarında kötü ve çirkin tezahüratın kendi kulüp, taraftar ve yönetimine karşı yöneltildiğinin belirtilmesi karşısında FDT'nın 52/2. maddesinin unsurları bu olayda gerçekleşmediği" için kaldırdı. "Çirkin ve kötü tezahürat" başlıklı madde, "Stadyumlarda toplu olarak ve devamlılık arz eden şekilde, söz veya hareketlerle ya da pankart ve benzeri araçlar ile asağılayıcı, tahrik veya taciz edici nitelikte tezahüratta bulunulması yasaktır" diyor. Disiplin Talimatı'nda kötü tezahürat kimlere y metal kalem önelik olursa ceza verilir veya verilmez ayrımı yok. Tahkim Kurulu'nun verdiği kararlar kesindir, bu kararlara itiraz dahi edilemez. Dolayısıyla da bugün ortaya çıkan fiili durum şudur:
KİME EDİLDİĞİ ÖNEMLİ!
Herhangi bir kulübün taraftarı kendi kulübüne, yönetimine istediği gibi küfür edebilir. Tahkim Kurulu buna izin vermiştir. Üstelik Tahkim'in gerekçeli kararında tezahüratın küfür içerip içermediği değil, o kulübün yönetimi ve başkanına yönelik olmasının altı çizilmiştir. Yani küfürün içeriğinden dolayı değil, yöneltildiği kişi, kurum nedeniyle ceza kaldırılmıştır. Bu karar kesindir, değiştirilemez. Bu kararı alan Tahkim Kurulu, bugünden şu soruların yanıtlarını vermelidir:
HEDEF TUTACAK MI?
Beşiktaş taraftarı, 3 hafta sonra İnönü'de oynanacak Beşiktaş- Fenerbahçe derbisinde içinde sadece "Yıldırım" sözcüğü geçen küfürlü tezahüratlarda bulunursa ve PFDK buna ceza verirse, bu cezayı da kaldırmanız gerekmez mi? Beşiktaş taraftarının "Yıldırım" diyerek küfür etmesi halinde hedeflerinin Yıldırım Demirören mi, Aziz Yıldırım mı olduğunu nereden bilecek, nasıl belirleyeceksiniz? Sonuçta ikisi de büyük olasılıkla aynı tribünde yan yana oturacak. Stattaki binlerce Beşiktaş taraftarının iki başkana doğru örneğin, "Şerefsiz Yıldırım" diye bağırması serbest midir, değil midir? Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, Abdullah Öcalan'dan daha değersiz bir kişilik midir ki, Beşiktaş taraftarı Sayın Yıldırım Demirören'e istediği gibi küfür edebilir, ama Öcalan'a edemez? Tahkim Kurulu, aynı toplantıda Fenerbahçe'nin Gençlerbirliği maçında taraftarının kötü ve çirkin tezahüratı nedeniyle aldığı cezayı da kaldırdı. Gerekçeleri, "Temsilci raporları ile tespit edilen, kötü ve çirkin tezahüratı gerçekleştirilenlerin sayısının, 52/2.maddesinde öngörülen topluluk unsurunun varlığını kabule yetmediği" şeklinde... Kısacası burada talimatlara aykırı bir durum yok.
DEVAMLILIK ŞARTI VAR
Çünkü talimatta "Toplu olarak ve devamlılık arz eden şekilde" diye bir şart var. Söz konusu maçın gözlemcisi Gazanfer Doğu... Hani 2008-09 sezonunun 14. haftasındaki Beşiktaş-Ankaraspor maçında edilen küfürleri duymayan, rapor etmeyen ve Beşiktaş'ın ceza almamasına yol açan, sonra 7 hafta Süper Lig maçı alamayan, kalan 20 haftada ise sadece üç Süper Lig maçında gözlemcilik yapabilen Gazanfer Doğu...
AYRI OLURSA CEZA YOK
Geçtiğimiz yıllarda küfürün süresi daima polemik konusuydu. Kimi 90, kimi 120 saniye diyor, bu süreyi geçmeyen kötü tezahüratın cezalandırılmaması bu savın sahiplerini haklı çıkarıyordu. Tahkim Kurulu'nun son kararıyla süre dışında ikinci kriter de belli oldu. Artık taraftarlar 20 bin kişinin izlediği bir maçta binerli gruplar halinde ayrı ayrı küfür eder veya kötü tezahüratta bulunurlarsa ceza yok. Biraz organizasyon gerek o kadar! Burada bir garip durum daha var. 500 kişinin izlediği maçta, herkes küfür ederse ceza var. 30 bin kişinin izlediği maçta üç bin kişi ederse ceza yok.
Kategori : SPOR