Ve tarihler 25 Ekim 2009'u gösterdiğinde ise bir Fenerbahçe derbisi sonrası Galatasaray'da kazan yine kaynamaya başladı. Bu kez eleştiri oklarının hedefindeki isimlerden biri de Manchester City'den sezon öncesi büyük umutlarla transfer edilen Brezilyalı oyuncu Elano Blumer. Elano, Brezilya Milli Takımı'nda forma giymesine rağmen şu ana kadar ortaya koyduğu performansla Sarı-kırmızılı ekibin hayal kırıklığı yaratan futbolcularının başında geldi.
Elano Blumer'in Türkiye'deki geleceğiyle ilgili konuşmak
belki erken, ancak son dönemde Türkiye'ye gelen Brezilyalı futbolculardan Fenerbahçe forması giymeyenlerin çoğu ön plana çıkmayı başaramadı. İşte Adnan Polat'ın cümlesini doğrular nitelikte olan ve Türkiye'de bir türlü tutunmayı başaramayan Brezilyalı yıldızlardan birkaçı:
Fabio Pinto: fosforlu kalem Brezilya Ümit Milli Takımı'nda kaptanlık yapan ve 1998 yılında İsveçli teknik adam Sven Goran Eriksson tarafından 'Geleceğin en iyi 11'ine alınan' Pinto, 2002-03 sezonunda Galatasaray forması giydi, ancak beklentileri karşılayamayınca Brezilya'ya geri döndü.
Jose Kleberson Pereira: Beşiktaş'ın, Manchester United'dan renklerine bağladığı Kleberson, 2002 yılında Dünya Şampiyonu olan Brezilya Milli Takımı'nın kadrosunda yer almıştı.
İki sezon forma giydiği Siyah-beyazlı ekipte beklentileri bir türlü karşılayamayan Brezilyalı futbolcu, Beşiktaş'tan ayrılınca ülkesine döndü. Kleberson, hala Brezilya Milli Takımı'nda forma giyiyor.
Cesar Prates: Galatasaray'ın, 2003 yılında Sporting Lizbon'dan büyük umutlarla transfer ettiği Prates, Sarı-kırmızılı kulüpte sadece bir sezon forma giyebildi. Real Madrid genç takımından yetişen ve sağ kanadın Roberto Carlos'u olarak gösterilen Prates, Galatasaray'dan ayrılıp ülkesi Brezilya'ya döndü.
Ailton Gonçalves da Silva: Beşiktaş'ın, Schalke 04'ten transfer ettiği ve Türkiye'ye gelişinde muhteşem bir törenle karşılanan Ailton, Siyah-beyazlı ekipte attığı gollerden çok sorun çıkartınca, sezon ortasında Hamburg'a kiralandı. Ailton, Beşiktaş'tan sonra Avrupa'nın pek çok ülkesinde forma giydi. Jorge Loureiro
Felipe: Gheorghe Hagi'nin ardından Galatasaray'ın yeni 10 numarası olarak transfer edilen Felipe, Sarı-kırmızılı ekipte sadece 14 maçta forma giyebildi. Beklentileri karşılayamayınca Brezilya'ya geri dönen Felipe, son olarak Katar Ligi ekiplerinden Al-Sadd'da forma giymişti.
Ricardinho: 2006 Dünya Kupası'nda Brezilya Milli Takımı'nın kadrosunda yer alan Ricardinho, kupa sonra Beşiktaş'ın yolunu tutmuştu. Siyah-beyazlı ekipte son derece sıkıntılı iki sezon geçiren Ricardinho, beklentileri karşılayamayınca, Katar'ın Al Rayyan takımına transfer oldu.
Flavio Conceiçao: Galatasaray'ın, Real Madrid'den transfer ettiği Brezilyalı milli futbolcu Flavio Conceiçao, Sarı-kırmızılı ekipte sadece bir sezon forma giymiş, bekleneni verememişti. Conceiçao, Galatasaray'dan sonra ise Panathinaikos'un yolunu tutmuştu.
Cassio Lincoln: Galatasaray'ın 2007-08 sezonu başında Schalke 04'ten transfer ettiği ve yeni 10 numarası olarak lanse ettiği Lincoln, Sarı-kırmızılı ekibe yarardan çok zarar verdi.
Disiplinsiz hareketleriyle Sarı-kırmızılı yönetimi çileden çıkaran Brezilyalı futbolcu, geçen sezon sonunda takımdan gönderildi, ancak bu oyuncunun çıkardığı sorunlar henüz bitmedi. Cassio Lincoln ile Galatasaray, FIFA'lık olmuş durumda...
Capone, Batista, Christian... Bu örnekleri daha da çoğaltmak mümkün, ancak Galatasaray veya Beşiktaş'a gelip de yararlı olmuş Brezilyalı futbolcular da yok değil... Bir elin parmaklarını geçmese de Taffarel, Ronaldo, Zago, Jardel gibi futbolcular, Türkiye'de forma giydiği dönemde takımlarına büyük katkı sağladı.
CHRISTOPH DAUM DA 'SAMBACI' SEVER
Galatasaray ve Beşiktaş'ta hal böyleyken; Fenerbahçe, özellikle son Galatasaray derbisinde Brezilyalı futbolcularından aldığı verimle yine dikkatleri üzerine çekti. Bu sezona süper bir başlangıç yapan Alex'in yanı sıra Cristian, Bilica, Roberto Carlos ve Türk asıllı Gökçek Vederson, oynadıkları futbolla adeta parmak ısırttı.
'Beyaz Pele' lakaplı Arthur Zico döneminde aldıkları sorumluluk ve gösterdikleri performanslarla büyük beğeni toplayan Fenerbahçe'nin Brezilyalıları, geçen sezon Sarı-lacivertli ekibi çalıştıran Luis Aragones'le bir türlü uyum sağlayamamıştı.
Ancak Fenerbahçe'deki ilk dönemi de dahil, çalıştırdığı takımlardaki yabancı oyuncu seçiminde Brezilyalı futbolculara ağırlık veren Christoph Daum, bu oyuncularla ne kadar iyi anlaştığını Fenerbahçe'nin ilk 10 haftadaki performansıyla bir kez daha kanıtladı.
Christoph Daum yönetimindeki Fenerbahçe'de, Alman teknik adamın ilk döneminde Sarı-lacivertli ekibe kazandırdığı Alex, performansıyla adeta ikinci baharını yaşarken; geçen sezon yedek kulübesine mahkum olan Gökçek Vederson da son haftalardaki performansıyla beğeni toplayan isimlerin başında geldi.
Futbol otoritelerinin Fenerbahçe tarafından transfer edilmesinin nedenini sorguladığı Cristian Baroni de Galatasaray derbisindeki futboluyla, Daum'un 'Sambacı' seçiminde yanılmadığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Kategori : SPOR